
<<


Annelik, belki de hayatın en kutsal rollerinden biri. Fakat çoğu kadın için bu rol, zamanla bir kimlik erozyonuna dönüşebiliyor.
“Ben kimdim?”, “Neyi severdim?”, “Kendime ne zaman döneceğim?” gibi sorular, anneliğin getirdiği yoğunlukla birlikte belirginleşiyor.
Bu yazı, annelik sonrası kendini yeniden hatırlamak, kimliğini güçlendirmek ve psikolojik dayanıklılığı artırmak isteyen kadınlar için bir rehber niteliği taşıyor.
Annelik Kimliği: Kadın Olmanın Üzerini Örten Bir Rol mü?
Toplumda annelik, çoğunlukla bir özveri aracı olarak tanımlanıyor. Türk kültüründe bu beklenti daha da yoğun. “Anne fedakârdır, önce çocuğunu düşünür” anlayışı, kadının bireysel sınırlarını ihlal edebiliyor. Fransız düşünür Elisabeth Badinter, “Kadınlık mı Annelik mi?” kitabında, anneliğin bir kadın için yeterli ve gerekli tek kimlik olup olmadığını sorguluyor.
Badinter’a göre kadın, sadece anne değil; aynı zamanda bir birey, eş, arkadaş, üretici bir varlık.
Ancak annelik kimliği öyle güçlü bir toplumsal kodla örülmüş ki, diğer tüm rolleri silikleştiriyor. İşte bu noktada kadınların kendine dönüş ihtiyacı doğuyor.
Araştırmalar Ne Diyor?
DergiPark’ta yayımlanan bir çalışmada, annelere verilen “etkili annelik eğitimi” ile birlikte benlik saygısında gözle görülür bir artış tespit edilmiş.
Bu, bir annenin sadece çocuğu için değil, kendisi için de yatırım yapmasının duygusal sağlığına katkı sağladığını gösteriyor.
Ayrıca sosyal medya üzerindeki annelik sunumu da bu krizi derinleştiriyor.
Beriz Elmas’ın “Anne misiniz?” başlıklı araştırmasında, Instagram anneliğinin nasıl “idealize edilmiş” ve gerçeklikten uzak olduğu vurgulanıyor.
“Mükemmel anne” baskısı, kadının kendilik algısını zedeliyor.
Annelik Sonrası Kimlik Krizi Belirtileri
- Kendini sürekli yetersiz hissetme
- Eski hobilerden uzaklaşma
- Kendine bakım konusunda ihmal
- Kariyer hedeflerinden uzaklaşma
- Sosyal çevreyle mesafe koyma
Oysa bir kadın, kendini koruyamadığı sürece ne çocuğuna ne de çevresine tam anlamıyla fayda sağlayabilir.
Kendine Dönüş İçin Adım Adım Rehber
1. Kendine Zaman Ayır
Günde sadece 15 dakika bile olsa tamamen sana ait bir zaman yarat.
Bu kitap okumak, yürüyüş yapmak veya meditasyon olabilir.
2. Annelik Dışında Konuşmalar Yap
Sadece çocuklar üzerine dönen sohbetler, zamanla senin tek tanımının “anne” olduğunu düşündürebilir.
Farklı alanlarda sohbetler kurmaya çalış.
3. Kendinle İlgili Günlük Tut
Kendine dair hislerini, hayallerini ve kırgınlıklarını yaz.
Yazmak, içsel yolculukta en etkili araçlardan biridir.
4. Terapi ya da Koçluk Desteği Al
Profesyonel destek, bastırılmış duygularla yüzleşmeni kolaylaştırır.
Türkiye’de son yıllarda annelere özel grup terapileri ve çevrim içi destek grupları artmış durumda.
5. Eski Hobilerine Dön
Hobi, kişinin “ben kimim?” sorusuna vereceği doğal bir yanıttır.
Hamilelik öncesi ne yapmaktan hoşlanıyordun? Tekrar başla. Kötü yapman önemli değil, yapıyor olman önemli.

- Kitap: “Kadın Olmayı Hatırlamak” – Clarissa Pinkola Estés
→ Mitler üzerinden kadın kimliğiyle yeniden bağ kurmanı sağlar. - Kitap: “Kendine İyi Davran Güzel İnsan” – Beyhan Budak
→ Öz bakım, öz şefkat ve farkındalık üzerine sade bir anlatım sunar. - Video: Ailede Benden Bize (66. Bölüm) – TRT Belgesel
→ Psikolog görüşleriyle annelik sonrası dönüşüm süreci ele alınıyor.
Annelik kutsaldır; ama senin varlığın bu kutsallığın temelidir.
Kendini unutmak, annelik görevini eksiksiz yerine getirmek anlamına gelmez.
Aksine, güçlü ve bütün bir benlik, çocuğuna verebileceğin en değerli hediyedir.
Bu yazı, annelik sonrası kendini yeniden inşa etmek isteyen her kadına bir yol haritası sunmayı amaçlıyor.
Senin hikâyen bir tek annelikten ibaret değil.
Sen; düşünen, hisseden, üreten bir bireysin. Ve bu kimliğin, çocukların için de bir ilham kaynağıdır.

Son düzenleme: